Ebru Şallı, kaybettiği oğlu Pars’ın doğum gününü kutladı: Ben hep seninleyim
Ünlü manken Ebru Şallı’nın Harun Tan ile evliliğinden dünyaya gelen oğlu Pars Tan, 2 yıl boyunca mücadele ettiği lenfomaya henüz 10 yaşındayken yenik düşmüş, 16 Nisan 2020’de hayatını kaybetmişti.
‘Ponçiğim’ diye sevdiği oğlunun acısı ile sarsılan Ebru Şallı ona olan özlemini her fırsatta haykırıyor. Ebru Şallı son olarak oğlu Pars’ın doğum gününü sosyal medya hesabından paylaştığı kareler ile kutladı. Pars, yaşasaydı bugün 13 yaşına basacaktı.
“İYİ Kİ DOĞDUN MELEK OĞLUM”
Ebru Şallı’nın oğlu Pars Tan’ın doğum gününü kutladığı o paylaşıma şunları yazdı:
İyi ki doğdun melek oğlum Ponçiğim Tommysiyle beraber. Seni tarifsiz seviyorum. İyi ki doğurmuşum seni iyi ki. Melek Ponçiğim ben hep seninleyim. 25.09.2010…
GÖZYAŞLARINI TUTAMADI
Ebru Şallı, Pars’ın hastalık sürecini katıldığı programda gözyaşları içinde anlatmıştı.
“O HASTANE ODASI BENİM İÇİN CENNET BAHÇESİYDİ”
“Tanıyan Pars’tan çok etkilenirdi. ‘Bu nasıl bir çocuk’ derlerdi. Gerçek bir melekti. Bu hayatta bir melek doğurmuşum ve dokuz yıl bir melek ile yaşamışım. Kimseyi kıramaz, azıcık üzüldüğü an onu toparlamaya çalışır, müthiş bir sevgi çıkıyordu içinden. Pars hep başkaydı. Boyun ağrısı üzerine hastaneye gittik. Doktorlar bir hafta boyunca çabalamalarına rağmen tam olarak sorunun ne olduğunu bulamadılar, kan tahlillerinin iyi çıkmasına rağmen ağrısında bir değişiklik olmadı. Ultrasonda da çıkmadı. MR çekildi, o zaman öğrendik. İlk duyduğunuz an bir annenin ya da babanın dünyasının yıkıldığı an. Çok büyük bir acı. Meğer ağrıları zaman zaman yaşıyormuş ve ‘geçer’ diye düşünüp söylemiyormuş. İlk defa okulda ağladığı bir an oldu, ağrısı çok fazlaydı. Çok hızlı ilerleyen bir türdü…”
“VERDİĞİM İLİK YÜZDE 100 TUTTU”
“2.5–3 yıllık süreçte tedavi ile çok güzel cevaplar aldığımız dönemler oldu. Cevap vermesi büyük bir şeydi. Bıraktığımız an tekrar hızlı şekilde atak yaptı, ağrılar başladı. Doktor aynı protokolü uygulayamayacağı için kemik iliği nakline geçmemize karar verdi…Dünyada bu iliği bulamadık. Aile bireylerine bakıldı. Bende literatürde olmayan bir doku çıktı ve o doku Pars’ta da vardı. Doktor ‘iliğiniz tutmuyor ama bu doku sizde var ve Pars’ta da olduğuna göre bir anlamı var’ dedi. İlik dahil her şeyimi vermek istiyordum. İlik verdim…Çok başarılı bir nakil gerçekleştirdiler. İlik yüzde 100 tuttu. Bu mutlu haberi alıp, evimize geçtik. Herkes çok sevindi ve ‘artık bir şey olmaz’ dedik. Olmayan çok var çünkü. B negatif kan bulmak çok zordu…Bir yandan ünlü biri olmak zor ve çocuğa böyle bir anı bırakmak istemiyordum. O yüzden kimseye anlatmadık, paylaşmadık. O hastane odasında o kadar güzel günlerimiz geçti ki. O hastane odası benim için cennet bahçesiydi. Pars görünmez oldu işte. Ben onun hakkında konuşurken her zaman böyle ağlamam, sık sık yanına giderim, güzel şeyler konuşurum, gülerim. Acımı daha farklı yaşıyorum. Kimseye bunun hesabını vermek zorunda değilim. Benim onunla aramda olan diyalogu, duyguyu kimse bilemez.”